Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi (KSBÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı (AD) hekimleri tarafından ürolojik kanser türlerine karşı güncel tanı ve tedavi yöntemleri uygulanıyor. Son olarak mesane kanseri olan 68 yaşındaki hasta Hasan Özdinç, uygulanan tedavi sayesinde sağlığına kavuştu.

Kütahya İl Sağlık Müdürlüğü KSBÜ Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniğine ağrıları dolayısıyla sevk edilen Hasan Özdinç’e mesane kanseri teşhisi konuldu. Burada aldığı tedavi sayesinde sıhhatine kavuşup taburcu olmaya hazırlanan Özdinç, “Allah doktorlarımızdan razı olsun. Tüm sağlık çalışanlarımız iyileşmem için büyük özveri gösterdi.” dedi.

Tedaviyle ilgili açıklamada bulunan KSBÜ Üroloji AD Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Kartal, hastaya yapay mesane cerrahisi uyguladıklarını ifade ederek cerrahi ve sonrasındaki nekahet süresinin sorunsuz geçtiğini belirtti. Doç. Dr. Kartal, “Hasan Bey’i taburcu ediyoruz. Kendisine ve ailesine sağlıklı ve uzun bir ömür diliyoruz. Tedavi sürecindeki koordinasyonu ve saygısı nedeniyle kendisine ve ailesine teşekkür ederiz.” dedi.

YAPAY MESANE CERRAHİ İŞLEMİ HAKKINDA BİLGİ VERİLDİ

Doç. Dr. Kartal yapay mesane cerrahi işlemiyle ilgili şu bilgileri verdi: “Mesane kanseri sık görülen ve tedavisinde önemli cerrahi işlemler gerektirebilen bir hastalıktır. Maalesef şehrimizdeki yoğun sigara kullanımı, nüfusun yaşlanması ve sağlıksız yaşam nedeniyle mesane kanseri sık karşılaştığımız bir hasta grubudur. Mesane kanserinin bazı evrelerinde mesaneyi almamız gerekebiliyor. Mesaneyi aldığımız zaman da idrarın dışarı akışını sağlamak için bazı yöntemler uyguluyoruz. Aslında etkili ve güvenli ayrıca yaşam kalitesi de gayet iyi olan karından dışarıya bağırsak aracılığıyla idrarın boşaltıldığı torba yöntemi, hastalarda bazen korku ve kaygılara neden oluyor. Bu durumlarda da hastanın yaşı, hastalık durumu ve böbrek fonksiyonları uygunsa torba kullanmadan bağırsak yardımı ile yapay mesane cerrahi işlemini hastalara uyguluyoruz. Bu yöntem ile hastalarımızın tedavisi yapılmakla birlikte iyi bir yaşam kalitesi sunulmuş oluyor. Torbaları olmadan kendi kontrolleriyle idrarlarını yapabiliyorlar. Böylelikle hastalar, kendilerini sosyal hayata tekrar daha iyi adapte edebiliyorlar.”